Deniz

Dalgalıymış. Kumsalı ıslak. Bazı öfkeli tırmanmış kayaları. Koparmış kayaları. Eritmiş kayaları. Çırpınmış kıyasıya. Sığamamış içine. Kalamamış içinde. Toprağa varamamış ...
Varsaymış alırmıymış? Koprarırmıymış kökünden zemini? Sarılırmıymış sonsuza dek? Toprak toprak olurmuymuş? Severmiymiş? Kalırmıymış?
Deniz... uzak. Deniz... yalnız. Deniz hırçınmış sevince. Deniz kederli ... deniz kızılca kaderli.
Deniz, baharda yeşil gözlerini, kışın beyaz yüzünü görene dek. Sonbaharda hüznünü, yazın çoşkusunu hissedene dek toprağın... denizmiş. Aşk düşünce içine bi yakamoz giziyle, aşk girince derinliklere sırlı. Aşk esince poyrazından, aşk savurunca karayel... deniz deniz değilmiş. Güneşi eritmiş sularında. Ayı gömmüş koyu maviliğine. Dokunmuş, ta içine dokunmuş hayatın. Deniz varmak istemiş.
Aşk varılamayansa. Aşk uzakça.Aşk dalgalıysa. Aşk ıslak . Aşk öfkeliyse. Aşk yalnız... Aşk kor ateşli. Aşk eriyorsa. Aşk eritiyorsa... Deniz ölmek istemiş.
(...)
Deniz dokunana hırs, bakana hüzün verirmiş. Deniz sevince, işte böyle sevince toprağı... delirmiş.

*Yazının şarkısı:Gelevera deresi (Kazım Koyuncu-Şevval Sam)

Yorumlar

Hacer dedi ki…
Asıl sana eyvallah:) Yüzümü güldüren, Rabbim yüzünü güldürsün:)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Cık cık...