Kayıtlar

Şubat, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Gel Sana Kara, Kapkara Blog Diyelim

Kara manzaran gibi bahtın da kara senin. Adın kara olsun:P Mizacımızdaki kararmaya yatkınlık söz konusu olunca bizi karıştırabilirler a, o noktadan sana bi ilaveyle, gel, biz sana kapkara diyelim. Natureldir, iyidir. Görene yanılma payı vermez. Aydınlık özletir a, iyiye teşvik, iyiye müştak, aşık filadır:P (atıyorum hiç öyle bişiy yok, amaç seni karaya ikna etmek) Bana, "bi gün bunu da mı yapacaktın" bakışı atma. Hem bi başka gün daha neleri yapabileceği mi de bilmiyorsun değil mi:P Göz dağ değil canııım, sadece işe heyecan kattım. Böyle boş boş otura otura hamlamışındır sen. Çoşku neyin lazım ki hayattar olasın. Yoksa dikelim başına koca bi mermer, kara namın ardından fatiha davetiynen ... :) Seni iyideen kararttım, şimdi iç huzuruyla uyuyabilirim:P Bekle bakalım hancığım. Hancı nerde, yolcu nerde...
Herkesin fıtratında hakka yakın baskın yanları vardır. Birkes (!) iman etmemiş bile olsa sözkonusu yanıyla-yönüyle hakka uygun olabilir. Manzara kalabalık, izaha ne luzum. İşte fakirin bu misal hallerinden biri gereğince korsan her bişeye içimden hoşnutsuzum. Taksilere de. Ama ne hikmetse, ne zaman, sırf haklarına girmeyeyim diye korsan yerine sarı taksi çağırsam günüm kabus oluyor. Azarlayanı mı ararsın, ücreti ikiye katlamak için daireler çizip kutsal olmayan mekanları tavaf ettirenleri mi, yoksa "dur, ineceem!" die feryat ettiğim halde gaza basıp devam edeni mi, yoksaaa, dalgınlığımı "yolu bedavaya mı getirecektin, sonra da taksici paramı çaldı dersiniz" muhabbetine bağlayabilen yeteneklisini mi? Hiç birini aradığını sanmıyorum, kafayı mı yedin. Bunları sineye çekebilen mülayimler var mı bilmiyorum, kesin şey şu ki ben onlardan değilim. Üstünden ne kadar zaman geçse de canımı sıkabiliyorlar. Bi de seni saf yerine koyanlar var ya, ah erkek olaydım da iki şamar çak