Kayıtlar

Kasım, 2004 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

dokunamazsam kayboluyorum

Burası ben. 1.65 lik bi rakımdan bakıyorum hayata. denize sıfırsam. gözlerim deniz. içim deniz. martı kanatlarım var gökyüzünde. denize sıfırsam. bi de güneş varsa batımda. batıyorsa içime, sararır yüzüm. kızaran sularıma hüzün çöker, sararır yüzüm. burası ben. dokunmazsam kayboluyorum bazen. kumsalda izlerimi görmeliyim arada, varlığımın kanıtı. dalgalar boyu siliniyorum sıkça. ruhumun dalgaları siliyor beni. bi yarım ıslak. bi yarım güneşte kavruk... biraz rüzgar, biraz mehtab düşmüş tenime. nereliyim bilmiyorum. hayat tuzlu geliyor. biraz yosun kokulu. martı çığlıklı, balık kavgalı. fırtınalı... yakamoz da düşüyor derinlerine arada; uyanıksam görüyorum. burası ben. yorgun bakıyorum. yorgun duyuyorum. yorgun yürüyorum. sürükleniyor izlerim; siliniyor ya badehu. dışıma bakıp duruyorum. kollamaya çalışıyorum sınırlarımı. izlerimi bile... silinsede. biliyorum yani bastığım yeri. tam şurada bi martı gördüm. tam şurda bi yangeç koşuşuturdu dalgayı. şurada yıldız, şurada ay gördüm, falan

Yağmur

başlık atma konusunda başarısızım:) Bu başlığın tek sebebi şu an dışarda yağmur var. kulağımda ilgiç bi remix :) Ve iki şirin emanet var yan cenahda:) hala uymadılar. Ne çabuk unutuyolar her şeyi. ne yoğun yaşıyorllar herşeyi ya da. bu an o kadar bu an ki onlarda... başka bi anın duyguları, hayaletleri gölgeliyemiyor onu. Meryem tüm azaları tek tek soruyor Zeynebe:) ah ah.. uyuycakmış. e uyusun. uyu yavrucum:P hemen uyu hatta. çocukları uyutmak için yapılan tüm fiilller bana komik gelir aslında. ama onlarsız uyumuyo bu veletler:) işte şimdi sol cenahta. bana diyoki 'uyuycam' diyorum ki' uyu...' uyuycam diye ağlamaya başlıyo. yani diyoki bu çocuk 'pls beni 6 şiddetinde salla. hem öle sallaki karnmdaki stülün şakırdısını duyayım:D sonra bana bide türkü söyle o berbat sesinle:D ağlıyo:( ben onlar için iki işirin emanet mi demiştim. ne zmn? teyze olmak zor ya:( pişmanım ... tevbe etsem geçermi:) deyze uyuycaaaaaam:((((((((

Bayram

Bu gün karmaşık bi gün. ihtilaf yaşamayı kimse istemez sanırım. yada sağlıklı olan kimse... ama bunun içine düştüm işte. tam içine:( Bu gün bayrammı değilmi meselesi. Peki bu gün bayrammı? bayram ne? nasıl olur? Her ferdin mustakil karşılayacağı, kedi başına idrak edeceği bi zmn mıdır bayram? Üzülüyorum:( böyle karmaşık yaşamak, böyle ihtilaflı, böyle havada.. canımı sıkıyo. Böyledir ama di mi? virajsız. düz, dümdüz diiil hiç bi yer. en çok sıkıldığım yollar dümdüz ovalardı:) (ankara-konya yolu mesela : ) ) şimdi virajlardan şikayet ediyorum ( e, nabıyım midem bulanıyo:) ) olmalı biliyorum. 'malı' yı bi yana bıraksam da oluyor ve olacak. e, peki bu gün bayrammı?

Kediler

Resim
Foto: Hacer Onlardan bahsetmek için çok geç kaldım :) çünkü gün boyu en çok gördüğüm canlılar onlar şu günlerde :) kapıyı açıyorum nerden geldiklerini bile göremeden hemen ayak dibimde bitiyolar:P Nerey gitsem bi ayak boyu önümdeler. hem de üç tane. kaç kere bi yerlerine bastım. ama hala sapa sağlamlar:) aslında hiç istemedim paşa'dan sonra bi kedim daha olsun die. hayır hayır istedim. ama olcaksa en azından paşa gibi cins bişiy olsun istedim. ama işte olmuş oldu. tutup ensesinden getirdi abim. bembeyaz tüyleri, yemyeşil gözleri var. annesi götürdü, bizimki getiridi . derken annesi vaz geçti sonunda yavrusundan:P içim acıdı önceleri. küçücük ve annesiz. ama abim laf dinnemiyo ki! hasılı bi kedimiz oldu. adı da ısmarlama: müşteri. bu bi kitapta bi kahramaının kedisinin adıydı. ama hangi kitap hangi kahraman hatırlıyamıyorum. bana kalsa minik derdim ona. ( ablam duymasın, diyorum:P ) neyse zmn geçti. bi gün odunlukta başka bi kedi ve 2 yavrusunu gördüm. gel zmn git zmn bizimkiyle bun

...

garip bişiy var bende. belki bana dair hiç bişiy normal ya da ilgi uyandırıcı gelmiyodur sana:P bişiy göstermek istiyorum ya.. mesela güneş doğuyor. onu birilerine göstermek için büyük bi istek duyuyorum:) sanki birileri görmezse öyle bi güzellik şahitsiz kalacak, silik , yokmuş gibi zamandan geçip gidecek... Bizim için de aynı değilmi bu durum. şahit olunmayan yanlarımızla geçip gidiyoruz hayatttan. Ne kadar çoğuz. ama ne kadar az gibiyiz. Şahit olunmayan yanlarımız- yönlerimiz hiç bilinmeyecek. bilmek varlık demek değildir diyeceksin belki. ama bilmediğimiz her şey bizim için yok demektir. karşılaşana dek sen bende yoksun. görene kadar bahçedeki kasımpatılar yok benim için. bilene kadar bu mevsim sonbahar değildi bende. varlıkları görmeme bağlı değil. ama varlıklarını bilmem bende var olmaları demek:) Böyle olunca birilerine gösterdiğimiz şahit kıldığımız yanlarımız, anlarımız, yönlerimiz, tanınmalarıyla yeniden hayat buluyor diyebiliriz. bunun için sanırım Şahit kılmak çok önemli. b

tembellik

bu sıra yine accayip tembelim. boşluk hissinin insana kötü geldiğini bilirsin. ne zmn tembelse kişi rahatlık diil keder duyar. boş kalmak kadar yorucu başka bişiy varmıdır. yıpratıcı. her yorgunluğu yeni bi meşguliyetle dinlendirmek doğrusu. ama neden bilmiyorum ben yoğunluk anlarımda krizsel bi şekilde oturmak isterim. öyle şartlandırırımki kendimi buna, oturamadığım her an için yeni bi sıkıntı yaşarım. yani yorgunluk yanında bi de derim ki uff bi türlü oturamadım:) insanların dezavantajı bu işte. yaşadıkları sıkıntılardan fazlası sıkıntı onlara. acıyorsa, sadece acımıyor. yada acıdan çok acıma fikri, ilerde olabilecek acılar, acının sebebi, acıya sebeb olan olaylar vs. vs. vs. bi sürü şey her an tazelenerek insanı kocaman kocaman acıtıyor:)) ne kadar mazoşist bi türüz di mi :P başka hiç bi canlı böyle bişiy yaşamıyo oysa. belki onuniçin (belkisi fazla) hastaysalar insanlardan daha çabuk iyileşiyolar. ölürken daha az can çekişiyolar. sadece acıyı yaşıyolar yani. işte bende ki bu yorg

Anlamaya çalışıyorum:P

yaygın kanaattir lazlar geç anlar. beyinciğimin % 50 lilik kısmı fazla mesaide. nuur, nuuur . bu nası olcak abicim :P

Alıştırmalar:)

daha yeniyim. çok da anlamıyorum ne ne işe yarıyo:)yeni bi msj için nereye tıklayacağımı kestiremedim :) çok geç öğreniyorum di mi. bazen öğrendim dediğim şeyleri bile öğrenmediğimi çok çok sonra farkediyorum. Öğrenmekle iş bitmiyo bazı konularda. kabullenme yada ne biliyim alışmak falan da lazım. En sıkıntı çektiğim kunulardan biri de işte bu. Alışmak. öyle zor bişeyki. alıştığım şeylerin değişmesi bi yerlerimin kopması, bi şeylerimin kaybolması gibi. Hayati bazı damarlarımın geçici (ya da kalıcı) olarak servis dışı olması gibi belki :P Oysa ne değişkendir hayat. öyle yaslanıp seyredeceğimiz bi flim diil bu. arkamıza yaslanıp yaşayamayız. Anların mustakil hayatlar tarzı tükendiğini sık söylüyorum sana. Ama bunu anladığımı sanmıyorum:( Anlamış olsaydım hiç bir şeyi uğurlama konusunda bunca isteksiz beceriksiz olmazdım. Oysa ben değil uğurlamak gömdüklerimi bile mezarlarında çıkarıyorum defaatle. Bazen yanımda cesetler taşıyomuşum gibi geliyo (çünkü öyle). çok baştayken, sondan bahsetme

kaydoldum:)

Şu an pek bişiy yazamıycam cnm benim, sevgili benciiim:)