Kayıtlar

2006 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Özledim Ki Ben Burayıııı

Uzuuun bi zaman oldu di mi. Artık komşu filan kalmamıştır belkide:( Ben vefalı bi kaç kişi biliyorum ama;) Hani ölsem bile ölmesin blogum deyu arada bakınıp gidecek birileri...:) Gaza getirme cümnleleri. Bi kaçınız evt ben onnardanım dediyseniz işte, düştünüs ağımaa:P Şimdi yinee ayrılııık. Amaaan ayrılııık. Burası bi kafe. Hiç tanımadığım şarkılar duyuyorum:( İçimdeki şarkılar ise bu ara 0-6 yaşa hitapediyo:) Meselaaa, Bir gün annne örümceeek duvara tırmanmııış. yağmur yağmıış onu ıslatmııış. rüzgar esmiiiş onu fırlatmıış. güneeş açmış onu kurutmuş. Güneş aç mış onu kurutmuş. gü neş aç mış onu kurut muş... Tamalamaya zmn kalmadı:) Bu yazının müziği de o olsun:P Sevgi ve slmlar blogger komşucuklarım;)

Teselli

Ben önden geldim. Hemen burda olmak diledim. Sonra güneşte gelecek. Daha sonra hayatın rengini değiştirecek tebessümler de gelecek. Denizin kokusu, toprağın nemi, sabrın ferahlığı, tevazunun genişliği... hepsi gelecek. Biz diyeceğimiz bi birlikteliğimiz olacak. İçiçe geçecek varlıklarımız. Bakışlarımız keskinleşecek. Ayaklarımız sabitlenecek. Gelecekler. Hepsi gelecek. Ben sadece erken geldim. Şimdi habire uyuyorum ya, onlar gelince uzayacak geceler. Uyku tutmayacak muhabbete aşık gözlerimiz. Yıldızlar, ay ışığı... gece denilince ne varsa cümle içinde geçen, hepsi, hepsi gelecek. Başlarımız sukunetin yumuşak kucağında, başlarımızı okşayacak rayihası merhametin. Gelecek. Gelecek sabırla, merhametle, bereketle gelecek. Zıt ihtimaller koymuyorum içime. yokluklarındaki kuraklık hayat suyundan bi hal, kavuracak az gecikseler. Koca bi kaya gibi susuz, koca bi kaya gibi dokunsa rüzgarlar kum olup dağılacak gibi köksüzleşeceğim. Bizsiz kalacak çürüyecek ruhumdaki tohumlar. Zıt ihtimaller koym
Elimde tutamayacağım zaman, bi yere bağlamaktan bihal olunca türlü renk, şirinlik geliyo elime. Bazende o kadar çok o kadar yerleşikmiş gibi oluyor ki güzeller, olmayacakları bi zaman gelmiyo hatırıma. Sonra gidiyorlar. Pişman oluyor insan. Bi fırsatı kaçırmış gibi oluyor. Çok pişman oldum belkide böyle şeyler için. Şimdi de olduğum oluyodur. Düşününce bi güzelin düşü yanıltıyodur belki de diyorum. Yani elimde kalem olsa da belki yazacak bişiy diildir zihnimde şık bulduğum o cümle. Bi kareye girince içinden baktığım zerafet silikleşecektir. Onu böyle bi çaba içinde silikleştirerek kaybetmedikçe, ben hep onu kaçırdım sanacağım ama. Oysa sık oluyor. Çok şey anlatabilirim dediğimde zırvalıyorum. Uzun uzun yazacağım dediğimde hiç bişiy yazamıyorum. Tutabileceğim, bağlayabileceğim an sandığım an, aslında bi uzaklık kayıp anı olabiliyor. Öyle yani, böyle böyle şeyler bunlar. Çok fazlalar. Hep aklıma geliyolar. Sonrada bi tembellik geliyo üstüme, hiç bişiyi yaklamak gibi aslında manyakça dene

Hakikat Söz İse...

بِسْمِ اللّهِ الرّحْمنِ الرّحِيمِ اِذْ نَادَى رَبَّهُ اَنّىِ مَسَّنِىَ الضُّرُّ وَاَنْتَ اَرْحَمُ الرَّاحِمِينَ Sabır kahramanı Hazret-i Eyyub Aleyhisselâm'ın şu münâcâtı, hem mücerreb, hem te'sirlidir. Fakat âyetten iktibas suretinde bizler münâcâtımızda رَبِّ اَِنّىِ مَسَّنِىَ الضُّرُّ وَاَنْتَ اَرْحَمُ الرَّاحِمِينَ demeliyiz. Hazret-i Eyyub Aleyhisselâm'ın meşhur kıssasının hülâsası şudur ki: Pek çok yara, bere içinde epey müddet kaldığı halde, o hastalığın azîm mükâfatını düşünerek kemal-i sabırla tahammül edip kalmış. Sonra yaralarından tevellüd eden kurtlar, kalbine ve diline iliştiği zaman, zikir ve mârifet-i İlahiyyenin mahalleri olan kalb ve lisanına iliştikleri için, o vazîfe-i ubûdiyete hâlel gelir düşüncesiyle kendi istirahatı için değil, belki ubûdiyet-i İlâhiyye için demiş: "Ya Rab! Zarar bana dokundu, lisanen zikrime ve kalben ubûdiyetime hâlel veriyor." diye münâcât edip, Cenab-ı Hak o hâlis ve sâfi, garazsız, lillâh için o münacatı gâyet ha

Küçük Oğlancık

Bir küçücük oğlancık bir gün okula başlamış pek mi pek akıllıymış okulu da pek büyükmüş ama akıllı çocuk sınıfına dışarıdan kestirme bir yol bulmuş buna çok sevinmiş artık okul ona kocaman görünmüyormuş bir zaman sonra bir sabah öğretmen demiş ki: "bu gün resim yapacağız" "ne güzel demiş çocuk resim yapmasını pek severmiş her türlüsünü de yaparmış aslanlar, kaplanlar tavuklar, inekler gemiler,trenler, mum boyalarını çıkarmış ve çizmeye başlamış ama öğretmen "durun "demiş, "henüz başlamayın" ve herkes hazır olana kadar beklemiş "şimdi "demiş öğretmen "çiçek çizmesini öğreneceğiz" "iyi" demiş çocuk. çiçek çizmeyi çok severmiş ve pek güzellerini yapmaya başlamış pembe, mavi, turuncu mum boyalarıyla ama öğretmen " durun" demiş size nasıl yapılacağını göstereyim. yeşil saplı kırmızı bir çiçek çizmiş "işte " demiş öğretmen "şimdi başlayabilirsiniz" küçük çocuk bir öğretmenin resmine bakmış birde ke

Hollanda'ya Hoş Geldiniz!

"Çok kez özürlü bir çocukla yaşamanın ve onu yetiştirebilmenin nasıl bir duygu olduğu sorusuyla karşılaşıyorum. Böyle bi tecrübesi olmayan kişilerin bu duyguyu anlayabilmesi için onlara şunu anlatıyorum: Çocuk sahibi olmayı düşünmek, düşlenen bir İtalya seyahatini planlamak gibidir. İtalya hakkında kitaplar satın alır ve şahane planlar yaparsınız. Kolesium, Michelangelo, Pisa kulesi ve Venedik'teki gondollar ... İtalyanca konuşmaya bile başlarsınız. Herşey size çok heyecanlı gelir. Büyük bi sevinç, heyecan ve sabırsızlıkla beklediğiniz gün gelir. Bavullarınızı hazırlar ve yola çıkarsınız. Saatler sonra uçağınız iner. Hostesiniz size " Hollanda'ya hoş geldiniz" der. "Hollanda" diye yarı hıçkırıklı bi ses çıkar ağzınızdan. "Ne demek istiyorsun? Ben İtalya'ya gideceğimi söylemiştim!" "Ben İtalya'da ineceğim." "Hayatım boyunca ben İtalya'ya seyahati düşledim!" Fakat bi uçuş hatası yüzünden uçak Holanda'ya inmişt

Anlam

Resim
Ben biliyorum Onun buraya ne kadar yakıştığını. İçimi acıtan bi düşünce orda öylece, yalnız olduğunu bilmek. Ama biliyorum. Yıllarca hep böyleydi zihnimde. Yıllarca öyle olmasın artık;dileğim. Farkındayım, bi okuyucu içinm olmadı yazılanlar. ama farkındaysan fotoğraf da bi seyirci için çok anlamsız:)Benim yüklediğim anlamın sende de olması için Onun seninde olması lazım. O sadece benim;) Hehe:P Hiç bişi anlamdın di mi. Boş ver;) Foto:Hacer:) (Çeçen diyo ki çalınmasın die adımı yazmalıymışım:) )

Biten Tatiller Ve Geri Dönen Yorgun Tatilciler:P

Neydi bu leyyyn:P Yaz tatili gibi hiç bitmeyecek sandım:P AA ne ayıp hacer ,senin gibi cici bi kıza yakışıyo mu leyyn meyn. Cıkss. Tatiller insanın vücut fonksiyonlarını yavaşlatıyo. Veriyolar abicim kocaman tatiller. Yani atıyolar bizi engin tatillerin kucağına, sonra bi sabah zınk diye bitiveriyo enginmiş gibi görünene tembellik! Hedi kızım kalk çalış, oku, yaz, cız...Öğleye uzayan uykuları uykusuzluklara devşir bi süre:S Esne de esne. Bunca uzatınca tatili bi de tatilden çıkışa hazırlık devresi vermeliler bize:) Mesela ilk hafta yarım gün okul olabilir. Sonra saat saat artırsınnar falan. Bu bi ısınma yazısıydı. Bazılarının zannedip sevinç çığlıkları attığı gibi ölmedim:P Geliceğimdir arada sırada;) Selam dostlarım, yan pencereler dolusu blogcu yoldaşlarım:)