4.ü olmuş. İçimde bi kıpırtı, yüzümde bi sevinç emmaresi var mı? Cıks. Bana hiç beni temsil ediyomuş hissi vermemişti zaten. Bu hissi veren biri varmıydı, olurmuydu, o ayrıca gıdıklanmalı gerçi. Şimdi işin duygusal, inançsal, ruhsal, vs. vs. yönlerini bi yana bırakalım (ki bırakamayız, onlar arada bi giyip çıkarabileceğimiz ekstra parçalarımız diiil, aslii parçalarımız!) san'atsal olarak da hiç bişi göremedim. Sadece sahnede nooolur benide bi yerlere koyuverin kaygısıyla yırtınan bi avuç insan. Yarışmadan çok kısa iki- üç parçayı izledim, ve önceki kaaatlerimle birleştirip şöyle diyorum. Çok kompleksli bi şovumuz var. Genel tavrımız bu. Şimdi nie biz diyorum ki ben. Onlar beni temsil etmiyo demiştim. Acaba seneye beni temsil edecek bi şarkıcı mı ayarlasak. Yine çoğula düştü cümle. Hani bi kaç kişi toplaşsak, hayır efendim, o , türkiyeyi temsil ediyo dediğiniz kişi ya da grup bizim dışımızdaki guruhu temsil ediyo "sadece". E, yani, böle bi konuda insan cakasını bozar mı kuzum. Sen aylardır sus sus, gel en luzumsuz meselede sohbet kaliteni kus:P Susmak ne kadar kaliteliydi oysa. Çok çok gizemli. Mütiş karizmatik. Hayal edebileceğiniz en kalite insan benim tabelasıynan birlikte arz-ı endan eder bakışlarda-zihinlerde, falan filan. Ama eder ve geçer. Sonra dier tabiat manzaraları. Sukut eden dier yeşil nebadatla birlikte kameraya el salla. He he. Aklıma ne geldi. Bizim küçük yeğen sokakta, parkta dolaşırken, sağda solda ekili, dikili yeşile çok saldırırdı. Yemek için diil tabii ki, koparmak için. Ben de ona rüzgarda kımıldaşan yaprakları gösterip, bak el sallıyolar teyzecim, sen de el salla, muhabbetiyle katliamı önlerdim. Zekiyim di mi bazen. Hem zeki, hem kaliteli. Bu yazı mı? Amaan canıım, "herkes" hata yapar, bu da onların:P
Bu blogdaki popüler yayınlar
Her seferinde yeni şifre buluyorum. Ne sıkıcı. Şimdi sor şifre ne diye, yine bilmiyorum, iyi mi? Ramazan dovulcusunun emegine yazık, bı kere bile uyandıramadı beni:p Bı de yan apartmanla aynı dairede yasıyor gibiyiz,(apt evet daire değil). Fisiltilari bile duyuluyor bea:s Dün gece benim kullandığım zil sesini kullanan biri yüzünden sahura baya erken uyandım . Bi dee noluyor bilmiyorum, kulağımdan ceke ceke yazıyorum . Eskiden parmaklarımı ısırırım fren tutmak için:p
Cık cık...
Ünlü bi yapı mağazasından güya duvarın boyasına zarar vermeyen yapışkanlı bi tablo askısı aldım. Mamül dışı yapışkan içi cırt cırt olan çift yüzeyli altı parçadan oluşuyordu. Kullanma talimatına sadık kaldım. Ama onlar bana ihanet ettiler. İki çifti duvarımdan bi parça boyayı da alıp görevlerinden istifa etti(!) Üçüncüsü tabloyla birlikte intihar etti(!) Amaaaan ... Ben de onları işten kovuyorum işte(!) Zaten bu kadar zararsız ve işe yarar bişiy olarak sunulması hayretmi celbetmişti. Şimdi canımı sıkan bu minik şeylere verdiğim 7 tl den ziyade duvarda yeşil yüzeyde sırıtan beyaz alçı zemin. Yamalı elbise gibi.
Yorumlar