I-Çok öfkelenince bazen, anlatmakta aciz kalınca hakikati, aklıma hakikatin "dank" edeceği zamanda söz konusu anlayışsız zatı görebilmek gelir. Bu onun sonunu dilemek değil. Biraz acımayla birlikte, beni aciz bırakan kör halinden intikam. Nasıl görmez derim. Tıpkı benim nimet içindeykenki gafletlerime benzer oysa onun körlükleri. Yine de içim bağırır öfkeyle, nasıl görmez. Görmemiş işte, koca bi hayat boyu. Onun için rahmet dileyesim olmadı. Öfke bileyecek bi tanışıklığım olmamakla birlikte, adının geçtiği hin projelerle mide bulandırıcı bi hatırası vardı zihnimde. Sadece şimdi anlamıştır dedim hakikati a, ne acı. Çok geç.

II-Sonra bahar. Burun kaşındıran toz pembeli bi mevsim. Pembesinin tozları galiba allerji yapan:P Zevzek. Bizim taş sokakları bile nasıl yemyeşil yaptı he, helal olsun. Kaldırım kenarlarından fışkıran çiçekimsi şeyler bile var. Sonra, maydonozlarım çıktı. Sonra, sarı bi çiçeğim oldu. Sonra, bahar biterken baharla ilgili bişiyler yazmak ne kadar da lazımsı bişiy.

III- Tutup ensesinden bi işe koyuyorum onu. Hadi yap. Çökkün omuzlarımı daha da aşağılara çekip bi mızıltı bi mızıltı, sanki küreğe mahkum. Bi insanın ruhu bu kadar mı tembel olur.

IV- Bıdığın boğaz akıntıları burun akıntılarıyla birleşip bi şelale oluşturdu. Bi de ishal. Her zaman her yerden bişi çıkıyo yani. Tüm bu dış makyaja rağmen ne şeker bişiy:P

Yorumlar

Siyah elma dedi ki…
ANLADIĞINDAN VE ŞİMDİ "NE YAPTIM BEN" GİBİLERDEN İÇİ BOŞ PİŞMANLIKLARLA KAVRULDUĞUNDAN EMİNİM. AMA NEDENSE HİÇ GELMİYO ÜZÜLESİM. HARUN REŞİD'E DE SÖYLENDİĞİ GİBİ; "HERKES ORAYA ATEŞİNİ KENDİ GÖTÜRÜR"
ALLAH HİÇ BİRİMİZİ GAFİLLERDEN EYLEMESİN. KÖTÜLERE YOLUMUZU DÜŞÜRMESİN...
Siyah elma dedi ki…
HA Bİ DE; ARADA YAZ BÖYLE. SÖYLEYİP DE DENK GETİREMEYEN BEN GİBİLERE TERCÜMAN OLUYOSUN :)
Hacer dedi ki…
Amiiin Hafiyecim.
Estağfirullah mirim, ben ancak kendi boyunca zıplayan bi çekirgeyim:P:)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Cık cık...