İnsan böyleymiş işte; telaşeli. Ödü koparmış pek çok şeyden, korkarmış. Sabah uyanamamaktan, geç kalmaktan, kovulmaktan, aç kalmaktan, ölmekten ... En başından başlamadım kaygılara, onun için kısa sürdü. Yoksa bilesin, sayfalarca korkarmış. Onun için mi bu kadar ağırmış hayat?. Yollar bu kadar tozlu, güneş bu kadar puslu, hava bu kadar nemli ... falan filan... Onun için mi? Evet onun için, herkes sabırsızmış, herkes huzursuz, her yer sıkıcıymış ilk 5 dakkikadan sonra... her şey birbirine benziyormuş onun için. Herkes birbirine ... Ve herşeyin sonunda (hatta sonuna varmadan daha) yine kocaman kaygılar sarmalıyormuş insanı. Belki bunun için encama değin manzaraya akseden 7, bilemedin 12, yoo yoo binlerce farkı insan kaçırı veriyormuş. Farketse bi, bi anlasa neleri kaçırdığını, emin ol daha derin bi kaygı kucaklayacak onu. Hatta esir alacak. Bu kez de kaygıdan kaçıracak ama. Belki aklını, belki manzarayı:P Arabayı o mu kullanıyor? Şöförmahali onun? Yolcular? Yani o beceremese araba şarampolde ... Hıh! İnsan var ya kendini çok önemli sanıyor.
Ama insan böyleymiş işte. İçine daldığı denizi yutmak istermiş, karşı kıyıya yüzmektense. Falan filan. vs.vs.

Yorumlar

Siyah elma dedi ki…
ALEMSİN MİRİM :)
Hacer dedi ki…
Hangimiz değiliz:)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Cık cık...